Medya

Maskeli Atatürkçüler

Bu ülkede Atatürk’ü sevenler arttıkça maskeli Atatürkçüler de artıyor.

Yıl, 2019…

Kasım’ın 10’u…

Ekrem İmamoğlu, 10 Kasım dolayısıyla kendi sesinden bir şiir yayımlamıştı.


Bugün İstanbul’un Mustafa Kemal’siz kaldığı gün…” dizesinde “Atatürk” soyadının kullanılmaması, eleştiri konusu olmuştu. Gazeteci Fatih Altaylı, sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımında İmamoğlu’nu Atatürk’ün adını ağzına almadığından dolayı kınamıştı.


Gelenek bu yıl da bozulmadı. İmamoğlu, 10 Kasım’la ilgili yayımladığı videoda Atatürk’e “Ata” diyerek “Türk” bölümünü sansürledi.


Yapay zeka ile hazırlandığı söylenen videoda Atatürk, ölümünden sonra değişik yıllarda belli insan gruplarıyla, videonun en sonunda da Ermeni asıllı Prof. Dr. Daron Acemoğlu ve Prof. Dr. Aziz Sancar’la birlikte olduğu görülüyor.

Bildiğiniz gibi Daron Acemoğu, yazdığı kitaplarda Atatürk’ü despotlukla suçlayarak ağır biçimde eleştirmişti. Gözler fotoğrafta Orhan Pamuk’u aradı.

Eh! Ne de olsa o da Nobel’i kazanarak bazılarının göğsünü kabartmamış mıydı?

İmamoğlu, neden bu şereften Orhan Pamuk’u mahrum bırakmıştı?

Doğrusu; bu fotoğrafı kurgulayan İmamoğlu’nun yalakaları, böyle davranarak Orhan Pamuk’a büyük bir haksızlık yapmışlardı.

Ben böyle düşünüyorum ama fotoğraf benim istediğim gibi düzenlenseydi ve Orhan Pamuk da o fotoğrafı gördükten sonra; “ Beni, bir diktatörle aynı karede göstererek bütün dünyaya nasıl rezil edersiniz? Sizi Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne şikayet edeceğim.” deseydi, ne olurdu sonra?

Burası Türkiye, burada her şey olabilir.

Ekrem İmamoğlu İstanbul Valisi Ali Yerlikaya’yı 1 Temmuz 2019’da makamında ziyaret etmişti. İstanbul’un Valisi ile Belediye Başkanı, şehrin sorunları üstüne görüş alışverişinde bulunmuşlardı ve aşağıdaki fotoğrafı da Valilik, resmi Twitter hesabında paylaşmıştı.

Duvarda asılı olan Atatürk resminde oynanarak Atatürk’ün kaşları Recep İvedik’in kaşlarına benzetildiğini gören dikkatli vatandaşlar, bu duruma tepki göstermişlerdi.

Tepki gösteren vatandaşların anlayamadığı şey; artık eski Türkiye’de değil de, yeni Türkiye’de yaşadığımızdı.

Yeni Türkiye; Recepler dönemidir.

Sanatta nasıl Recep İvedik varsa siyasette de Recep Tayyip Erdoğan gerçekliği vardır.

Atatürk de bu Receplerden birine mutlaka benzemek zorundadır.

Ya Recep İvedik’e ya da Recep Tayyip Erdoğan’a…

Adın Atatürk de olsa bundan kaçış yok!

Atatürk’ü Recep İvedik’e benzeten Valilik görevlileri, ikinci Recep’in hışmından korktukları için bu yola tevessül etmişler herhalde.

İstanbul Valiliği’nin duvarında asılı olan Atatürk resmine dikkat ettiniz mi?

Kalpaklı Atatürk fotoğrafı…

Aynı fotoğraf bütün resmi dairelerde ve Sarayda da asılı.

Neden sadece Kalpaklı Atatürk fotoğrafı?

Kalpaklı Atatürk fotoğrafı, sadece Kurtuluş Savaşı dönemini temsil ediyor.

Ilımlı İslamcılar, Kürtçüler, etnik milliyetçiler, etnik milliyetçiliğin kuyruğuna takılmış bazı solcular ve bilumum gericiler; Atatürk’ün Kurtuluş Savaşı’ndan sonra yaptığı devrimlere ve kurduğu ulus devlete karşı oldukları için “Atatürk” ismini kullanmaktan özellikle geri dururlar.

Rum, Ermeni, Yahudi, Kürt kökenli politikacılar adını anmak zorunda kaldıklarında ise “Mustafa Kemal” diyerek geçiştirirler.

Bunların en ünlüsü de Canan Kaftancıoğlu’dur.

İmamoğlu’nun hemşehrisi olan Kaftancıoğlu, Türklerin Ermeni soykırımı yaptığını sosyal medya paylaşımlarında savunmuş ve aşağıdaki paylaşımında “Atatürk” dememek için kelimelere taklalar attırmıştı.

Gazi Mustafa Kemal” deyip kendine “Atatürk” demeyi yasaklayan Kaftancıoğlu, “Neden Atatürk demiyorsun?” sorusuna verdiği yanıtta “Kişilerin isimlerinden söz ederken belirli alışkanlıklarla bunların özel atıflarla kategorize edilmesine karşıyım. Yıllardır kullandığım gibi bu şekilde ifade etmek kendimi ait hissettiğim bir ifade olduğu için tercih ediyorum.” demişti.

“Atatürk” demeyi kendine zül sayan politikacıları, CHP’nin başına kim getirip, bela etmişti?

Atatürk demekten özellikle kaçınan Kaftancıoğlu, İmamoğlu gibi politikacıların tiksindiği diğer bir sözcük de “Türk” dür.

“Türk Milleti” dememek için binbir takla atarlar. Türk’e bir tek Türkiye’de var olan etnik milliyetleri ve mezhepleri sayarken yer verirler ve konuşurken “Bu memleketin Kürdü de, Türkü de, Ermenisi de, Yahudisi de, Alevisi de, Romanı da, Yezidisi de eşit vatandaştır. Biz hepsini kucaklıyoruz.” demeyi çok severler. Onlara göre Atatürk, Türk ulusuna devleti kurucu görev vererek bir ulus devlet kurduğu için tekçidir, diktatördür, ırkçıdır. Böyle düşünürler ama bu fikirlerini de açık açık savunamazlar ve yüzlerinde Atatürk maskeleriyle ortalıkta dolaşıp dururlar. Millet de bunları Atatürkçü sanıp bağırlarına basarak peşlerinden giderler.

Onlar ise asla Atatürk’ün yolundan gitmeyip Daron Acemoğlu’nun, Orhan Pamuk’un, Nagehan Alçı’nın yolundan gitmeyi tercih ederler.

İmamoğlu gibi“Ata, Ata, Ata” deyip “Atatürk” demeyen…

Kaftancıoğlu gibi “Kimse bana Atatürk dedirtemez.” gibi konuşan insanları CHP’nin başına kimler getirip, yönetici etti?

Kim?

“Şeytan ayrıntıda gizlidir.” derler.

Ben bu cümledeki şeytanı çıkararak “gerçek” sözünü ekleyerek düzeltiyorum.

Gerçekler ayrıntıda gizlidir.

Ekrem İmamoğlu, 10 Mayıs 2016 tarihinde Yunanistan’ın Selanik şehrine bir gezi düzenlemişti.

Bir ara bizim bu CHP Belediye yetkililerinde mübadiller aşkı meydana gelmişti. Özellikle Batı Anadolu’da ve Trakya’daki belediyeler, “Ah! Kahpe devran! Zalim yöneticiler! 1920’li yıllarda nereden çıkardınız bu savaşı? Biz, Rumları ne çok seviyorduk ve onlarla ne güzel anlaşıyorduk. Rumlara bu memleketi dar ettik ve onlar da bize küsüp gittiler. Keşke gitmeselerdi.” diyerek Yunanistan’dan insanları Türkiye’ye getirip ağırlıyorlardı. Bir de üstelik her il merkezine “Mübadil Dernekleri” kurdular.

Söylediklerine bakılırsa cümle aralarından; Atatürk ve Türk karşıtlığı, Büyük Yunanistan hayalleri sızıyor.

Ekrem İmamoğlu da bu karşılıklı gezi programları çerçevesinde Selanik’e gitmiş ve sosyal medya hesabından bu etkinlikleri paylaşmış.

Sol alt köşede yer alan fotoğrafa dikkat ediniz.

Arkada bir harita yer alıyor.

Bu harita Pontus Haritası…

Atatürk bu haritayı, Kurtuluş Savaşı sürecinde yırtarak tarihin çöp tenekesine atmıştı.

Bu yüzden Yunanistan devlet yetkilileri, Atatürk’ü “Pontus Soykırımı” yapmakla suçlayarak her 19 Mayıs günü “Pontus Soykırımı Günü” anması yapıyorlar.

Fotoğraftaki panonun sağ köşesinde yer alan amblem de Pontus’un bayrağı…

Ekrem İmamoğlu, Yunan dostlarıyla Pontus’u arkaya alarak kameraya ne güzel bakmış.

Atatürkçü biri böyle bir sahnede yer alabilir mi?

Trabzon doğumlu ve Rum asıllı bir şarkıcı var, adı da Apolas Lermi.

Apolas, Pontusçu olduğunu hiç gizlemiyor.

Sosyal medyada paylaştığı fotoğrafta kırmızı işaretli alanda Pontus bayrağı görülüyor.


Ekrem İmamoğlu, Apolas Lermi’ye 19 Mayıs gününde bir konser verdirmişti. Aşağıdaki fotoğraftaki afiş de o etkinliğin duyurusudur.

Pontusçu Apolas Lermi’ye 19 Mayıs günü Konstantinopolis’te konser verdirmek(!)…

Tanrım ne büyük tesadüf(!)

İmamoğlu’nun basın camiasında en sevdiği gazetecilerin başında Nagehan Alçı yer alır. Bir zamanlar İmamoğlu miting yapmak için Karadeniz’e giderken yanına Nagehan Alçı’yı alınca bazı solcu gazeteciler çok alınmıştı ve İmamoğlu’na kızgınlıklarını ifade etmişlerdi. Fetö yalakası Nagehan, Ergenekon operasyonları döneminde içeri alınan subay eşlerine Pirelli takvimine soyunmalarını önermişti. Bildiğiniz gibi Pirelli, her yıl hazırladığı takvimde dünyanın en ünlü mankenlerini soyarak takvime onların resimlerini koyuyor.

Nagehan Alçı, saksofoncu kocasından boşanınca kendini bir Yunan diplomatın kollarına atarak onun kollarında aradığı huzuru ve mutluluğu buldu.

İmamoğlu ve Nagehan Hanım’ın ortak olan Yunan sevgileri, kurdukları dostluğu da baki kılıyor.

Şimdi siyaset pazarına baktığımızda Karadenizli Ekrem’in, Sarayın çok tecrübeli Recebiyle iktidar yarışına girdiğini görüyoruz. Saraylı Recebin medyası, ordusu, polisi, mahkemesi her şeyi var. Ekrem’in de medyası, parası, hanı, apartmanı, gazetecileri ve onu körü körüne takip eden Atatürkçüleri var.

“Bu yarışta kim kazanır?” derseniz ben de sizlere; kim kazanırsa kazansın sonuçta Atatürk ve Türk ulusu kaybeder derim ve başka bir şey söylemem.

Yazar hakkında

Yağmur Bayraktar

Yorum bırak

73  +    =  80

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.