Bayramın üçüncü günü…
Ekonomik krizden dolayı bayramı İstanbul’da geçirenlerden biri olarak tatilin son günlerini kendimce verimli olarak geçirmeye karar verdim ve bayramın birinci ve ikinci günlerinde alışılagelmiş davranışlardan sonra kendime göre bir program yaptım.
Kitaplığımda, alıp da okumaya fırsat bulamadığım kitaplar beni bekliyor.
Diğer yandan sol kulağıma, “Kızım! Bu güzel havada eve kapanıp kitap okunur mu? At kendini dışarı, git! Boğaz kıyısına! Seyret martıları, al temiz havayı, dinlendir gözünü denizin maviliklerinde.” diyerek konuşan sesi bastırarak kendime bir güzel kahvaltı hazırladım.
Önümdeki yiyecekleri; acele etmeden keyfini çıkara çıkara mideme indirirken memleketteki bayram haberlerini merak ederek televizyonu açtım.
TELE1 televizyon kanalı haberleri veriyor.
Saat: 11.00
İstanbul’da kalanların deniz kıyılarına, Sultanahmet Meydanı’na, Ayasofya’ya hücüm etme haberini izlediğimde evde kalma kararımı isabetli bularak sevindim.
Otobüsler, metrolar, gemiler bedava olduğu için ağzına kadar insanlarla dolu…
Adalara giden iskelelerde yüzlerce metre uzunluğunda kuyruklar…
Kenar semtlerde yaşayan yoksul insanlar ancak bayramdan bayrama kentin merkezine inerek diğer insanlarla birkaç saatliğine bile olsa eşitleniyorlar.
Aslında televizyondan odalarımıza yansıyan bu görüntüler, toplumu çepeçevre saran yoksulluğun bir göstergesidir.
Televizyon sunucusu, bu yazıyı yazmama neden olan haberi, “Sayın Seyirciler! Seçmenler, içinde yaşadığımız sorunları çözebilecek adres olarak CHP’yi gördüklerini açıkça belirttiler.” diyerek verdi ve haberin ardını getirdi.
Haberde kullanılan içeriklerin Hürriyet gazetesi yazarı Abdulkair Selvi’nin “Bu kez anketten farklı sonuçlar çıktı” başlıklı yazısından alındığını görünce haberi, dikkatle dinledim.
Abdulkadir Selvi, Optimar Araştırma Şirketi’nin 31 Mart’tan sonra yaptığı araştırmanın sonuçlarını paylaşmış.
Selvi’nin yazısını bayramın ikinci günü okumuştum.
“Sizce bugün Türkiye’nin en önemli sorunu nedir?” sorusunu halkın yüzde 60,6’yla ekonomi, yüzde 6,1 ile Suriyeliler olarak ve “Sizce bu sorunu kim çözer? Sorusunu da yüzde 24,3’ü CHP, yüzde 20,2 oranıyla AK Parti olarak yanıtlamışlar.
TELE1 sunucusu; halkın seçim sonuçlarından memnun olduğunu, seçim sonuçlarının AKP’ye verilmiş bir mesaj olduğunu ve sandığa gitmeyen seçmenlerin gittikleri koşullarda en çok CHP’yi tercih edebileceklerini ifade eden oranların tümünü verdi.
Ama atladığı ve sansürlediği bölümden hiç söz etmedi.
N’eydi o bölüm?
TELE1 habercilerinin sansürlediği bölümde hangi sorular ve yanıtları vardı?
İşte onları da vermek bana düştü.
Ankete katılan seçmenler; CHP ile Dem Parti arasındaki işbirliğini yüzde 24,7’yle “Olumsuz değerlendiriyorum.”, yüzde 20,8’le “İşbirliğini doğru bulmuyorum”, yüzde 19, 2’yle de “DEM ile CHP arasında işbirliği olduğunu düşünmüyorum.” diyerek yanıtlamışlar.
Kent Uzlaşısını doğru bulanların oranı yüzde 19,1’da kalırken “Hayır” diyenlerin oranı da 55,8’e ulaşıyor. Yüzde 25,1’lik kesim ise fikrinin olmadığını söylemiş.
Anket şirketi, DEM Parti’yi tehlikeli bulup bulmadıklarını da sormuş.
Ankete katılanların yüzde 50,1’i “Çok tehlikeli”, yüzde 25,1’i “Tehlikeli” diyerek 75,2 DEM Parti hakkında olumsuz fikir beyan etmişler. Yüzde 8,4’ü “Tehlikeli değil”, yüzde 6,9’u da “Hiç tehlikeli değil” diyerek yanıtlamışlar.
Ankete katılanlar, CHP’li belediyelerde DEM partililerin görev almasını yüzde 79,1 oranıyla “Olumsuz” gördüklerini belirtmişler. “Olumlu” bulanlar ise yüzde 20,9’da kalmış..
Seçmenler, DEM Parti’nin kazandığı belediyelere kayyum atanmasını yüzde 53,7 oranında “yanlış” bulurlarken yüzde 46,3’ü de “doğru buluyorum” diyerek yanıtlamış.
Ankete katılan seçmenler, Dem Parti’yi tehlikeli bularak CHP’nin bu partiyle ittifak yapmasını istemiyorlar ama CHP Yönetimi ve TELE1, Halk TV, KRT gibi kanal yöneticileri ittifaktan yanalar.
İşte bu yüzden dolayı TELE1’in yöneticileri, Optimar’ın anketinin bir bölümünü sansürlediler.
Özgür Özel, Ekrem İmamoğlu ise seçim sonrası yaptıkları değerlendirmelerde halkın Türkiye İttifakını doğru bulduğunu ve onayladığını öne sürüyorlar.
Kim doğruyu söylüyor?
CHP Yöneticileri mi, halk mı?
Seçime CHP listesinden girerek Esenyurt Belediye Başkanı olan Dem Partili Başkan, Esenyurt’a özerklik verilmesi gerektiğini savunmuştu.
Seçimden sonra daha birinci günde Esenyurt’taki CHP’lilerle DEM Partililer arasında sorunlar çıktı ve birbirlerini yolsuzluk yapmakla suçlayıp durdular.
DEM Parti’sinin, İBB Meclisi’nde ise 43 kişilik Meclis Grubu oluştu.
Önümüzdeki aylar içinde Kuzey Irak’ta PKK’ya karşı yapılacak askeri operasyonun dalgası CHP’de nasıl hissedilecek?
CHP – DEM İttifakı bu konuda nasıl tavır alacak?
Özgür Özel’in, Ekrem İmamoğlu’nun mu, ya da halkın mı haklı çıkacağını önümüzdeki günler içinde hep birlikte göreceğiz.
