Hamas- İsrail Savaşı hız kesmeden devam ediyor.
Akşam eve gelip sofraya oturan vatandaşımız, yemeğini yudumlarken cam ekranda İsrail’in vahşetini izliyor.
Her gün değişen sayılarla ölen çocukların, kadınların sayıları verilerek Siyonist gaddarlığın sınır tanımadığı belirtiliyor.
Konuya duyarlı insanlar, ekrana çıkan uzmanların, emekli generallerin, profesörlerin, diplomatların yorumlarını gün boyu izleyip duruyorlar. Tamamen duygulara hitap eden yorumların etkisi altında kalan insanlarımız, hafta sonu konuyla ilgili bir gösteride alıyor soluğu ve avazı çıktığı kadar; “Kahrolsun İsrail!”, “Kahrolsun Siyonizm!”, “Filistin Halkı Yalnız Değildir!” diye bağırıyor.
Televizyona çıkan devlet yetkilileri, İsrail devletinin uyguladığı vahşeti, yüksek perdeden kınayarak, her zaman Hamas’ın yanında yer aldıklarını belirtiyorlar.
Sağlık Bakanı konuyla ilgili seferber olmuş, elindeki doktorları, ilaçları, sahra çadırlarını Filistin’e gönderiyor.
Ne güzel!
Elimizde ne varsa Arap kardeşlerimizle paylaşıyoruz.
Derken, İktidar yandaşı Türkiye gazetesinde 9 kasım 2023 tarihinde, sekiz sütuna manşet bir haber yayımlandı.
Haberin başlığında, “Filistin’deki planı şimdi Ada’da uyguluyorlar. Kıbrıs’ta İsrail Tehdidi” denilmiş.
Haber dikkatimi çekti.
Haberi, gazeteci Yılmaz Bilgen vermiş.
Aynı haber, Sabah gazetesinin internet sayfasında da verilmiş.
Haberde şöyle deniliyor:
…Siyonistler, Kıbrıs’ın güney ve kuzey bölgelerinde arazi toplama çalışmalarını arttırdı. Türkiye gazetesinin ulaştığı resmi kaynaklara göre Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nde Yahudi sayısının 43 bini aştığı öğrenildi. Buna göre Yahudiler, 3 bin 355 kilometrekarelik Kuzey Kıbrıs’tan toplamda 25 bin dönüm arazi aldı. Siyonistler, ticari alanda da faaliyet göstermek için KKTC’de bin 500 civarında şirket kurdu.
Ben bu konuyu bir yerlerden anımsıyorum.
Ha!
Evet!
Ferit Hoca’nın, “6 -7 Eylül Olayları Neden Oldu?” başlıklı yazısından…
Açtım yazıyı bir kez daha okudum. Ferit Hoca, Türkiye’de 6-7 Eylül 1955’de çıkarılan olayların ardında, Siyonist ve Sabatayist çevrelerin olduğunu belirterek, Siyonizmin Kıbrıs’ı günümüzde bir Yahudi devletine dönüştürme çalışmaları içinde olduğunu yazmış ve şöyle demiş:
Kıbrıs, Akdeniz’de İsrail’in çıkış kapısıdır. Şu anda Kıbrıs, hızla yeni bir İsrail olma doğrultusunda ilerlemektedir. Yahudiler adanın kuzeyinde ve güneyinde toprak satın alarak yerleşiyorlar. Kıbrıs’ın ekonomisi, uluslararası Yahudi finans çevrelerinin elindedir. Kıbrıs’da yaşayan Türklerin Türkiye’ye, Rumların da Yunanistan’a gönderileceği bir çözümün, gelecek yıllarda masaya gelmesi hiç de şaşırtıcı olmayacaktır.
Doğru söze ne denir?
Horozlu Ayna, Türkiye ve Sabah gazetelerinden yaklaşık iki ay önce, bu konunun haberini yaptı.
Sabah gazetesinin haberinde; Yahudilerin, “Trust yöntemini” kullanarak hülle yoluyla arazi topladıkları ve KKTC genelinde noterden 285 bin satış yapıldığı belirtiliyor. Kıbrıs’da fiyatlar yükseltilerek Türkler saf dışı bırakılıyormuş. Ayrıca şunlar söyleniyor:
KKTC güvenlik kaynakları, önemli askeri tesis alanlarına yakın arazilerine dönük Yahudi ilgisinin arttığını söylüyor. Kritik tesislerin yakınlarındaki arazilerin hileli satış usulü ile sarılmaya çalışıldığını belirten kaynaklar, hareketliliğin Rusya Ukrayna savaşıyla arttığını belirtti. Gazze saldırılarının başlamasıyla bir ayda hem Rum tarafına hem de Türk tarafına 8 binden fazla Yahudi’nin giriş yaptığı söylenirken şu an ülke nüfusunun neredeyse yüzde 8’lik kısmını teşkil ettiği belirtiliyor. Türkleri borçlandırıp arazilerine kondukları belirtilirken Siyonistlerin yüzlerce tapuyu kasalarında sakladığı söyleniyor.
Pişkinliğin bu kadarına da “Pes!” denir.
İnsan, bu haberi yazarken biraz olsun utanır.
Kıbrıs’ın kuzeyi, yarım asırdır Türkiye’nin denetiminde ve kontrolündedir.
Türkiye yardım etmese oradaki devlet memurlarının maaşı bile ödenemez.
Kıbrıs’da kumarhane, uyuşturucu ve özel okul ekonomisi vardır.
Bir gizli el, bu yapının devam etmesini sağlıyor.
Bugün Kıbrıs, İkinci İsrail oluyorsa bunun sorumlusu AKP iktidarıdır.
AKP, Kıbrıs’a Yahudi yerleşmesini engellemeyerek Siyonizme hizmet ediyor. Aynı Siyonist çevrelerin Türkiye’den ne kadar arazi topladıklarını bilmiyoruz. Bunu AKP de bilemez. Harran’da, Güney Doğu’da Yahudilerin hülleli yoldan arazi topladıkları bilinen bir şeydir.
Kıbrıs, gitmiştir.
Geçmiş olsun!
Ferit Hoca’nın belirttiği gibi, “Kıbrıs’taki Türklerin Türkiye’ye sürgün edilmesi hiç de şaşırtıcı olmayacaktır.”
Bugünlerde Filistinlilerin, Mısır’a, Ürdün’e, Suudi Arabistan’a ve Türkiye’ye sürgün edilmesi konusu tartışılıyor.
Yaklaşık olarak bir milyon Filistinlinin Türkiye’ye getirileceği yazılıp, çiziliyor.
Ateş olmayan yerden duman çıkmaz.
Zaten Sağlık Bakanı, Fahrettin Koca, kanser olan Filistinli çocukların Türkiye’ye getirileceğini açıkladı. Önce çocuklar gelir, sonra anaları gelir, daha sonra babaları gelir ve bir bakarsınız bir milyon oluverirler.
Sonra ne olur?
İsrail de “Filistin belasından” kurtulmuş olur.
Sonra?
Sayısını bilemediğimiz milyonlarca Araba bir milyon daha eklenmiş olur ve Filistin Sorunu Türkiye’ye taşınmış olur.
Eee…
Yandaş kanallarla kitleler İsrail karşıtlığı ile oyalanırken diğer yanda Siyonizme hizmet etme dediğin de böyle olur.
Amin.