Size; “Thail ülkesi dünyanın hangi kıtasında yer alır?” diye soru sorsam, bir yanıtınız olur mu? Sorunun yanıtını bilemeyenler için biraz ipucu vereyim. Eskiden Siyam olan adı, 1930’lu yıllarda değişerek Thailand oldu. Biz onu Tayland olarak biliyoruz. Güney Doğu Asya’da 513 bin kilometrekare yüzölçümü ve 69 milyonluk nüfusuyla büyük bir ülke sayılır.
Tai: özgür insanlar, land: ülke demek. İki sözcük birleştiğinde “Özgür İnsanlar Ülkesi” anlamını kazanıyor. Özgür insanlar ülkesi, gerçekten özgür mü? Hemen söyleyelim, Tayland’ın özgürlükle bağımsızlıkla hiçbir ilgisi yok! Çok uzun zamandan beri de krallıkla yönetiliyor.Krallık aleyhinde konuşmak büyük suç olup, bu suçu işleyenlere ağır cezalar veriliyor. Ülke halkı Portekiz, İngiliz, Fransız, Japon sömürgecilerinden çok çekmiş. 2.Dünya Savaşı’ndan sonra ABD gelip ülkeye yerleştiği gibi Thail askerlerini Kore’de, Vietnam’da komünizme karşı kahramanca(!) savaştırmış. Tayland’lı generaller, ülke dışında Amerikan çıkarları uğruna kan dökerlerken ülke içinde de hiç boş durmayıp 1947, 1957, 1973, 1976, 1977, 1991, ve 2006’da yedi kez askeri darbe yapmışlar. Anlaşılan sabah kalktığında canı sıkılan general darbe yapmış. Tayland Kralı ve devlet yöneticilerinin öz geçmişlerine baktığımızda bu kişilerin ABD, İngiltere, Almanya gibi ülke okullarında okuyup, yetişmişler. İşin doğrusu, adı geçen bu ülke yöneticileri, okul öğretmenleri, “Darbe nasıl yapılır?”ın dışında öğrencilerine hiçbir şey öğretmemişler. Demokrasi, hukuk, insan hakları gibi kavramlar hem batılı ülkelerin hem de onların işbirlikçilerinin çıkarlarına zarar verdiği için tehlikeli kavramlardır.Bir örnekle konuyu daha anlaşılır kılalım. “Özgür İnsanlar Ülkesi”nde kralın köpeğine hakaret eden bir kişi hakkında 37 yıl hapis istemiyle dava açılmış. Dava askeri mahkemede görülüyormuş. “Siripaiboon” adlı işçi kralın köpeği hakkında Facebook’ta uygunsuz yorumlarda bulunmuş. Adamın aklına; eşitlik,özgürlük,adalet gibi tehlikeli fikirler girdi herhalde… Ey Siripaiboon kendine gel! Sen kim oluyorsun da koskoca kralın köpeğine ileri geri lâflar ediyorsun.Haddini bil! İşçi parçası!… “Demokraaaasiiiniiin” yeni yeni girmeye niyetlendiği ülkelerde köpekler her zaman çok kıymetlidir. Sen 
bunu bilmiyorsan cezanı çekerek,hapislerde çürüyerek öğrenirsin.Hapishanede yatarken “Ya ben köpeğe değil de krala hakaret etseydim, halim nice olurdu,ne ceza alırdım ?” diye kendi kendine sorular sorarken ,37 yıl gibi az bir ceza aldığın için sevinir durursun.
Yandaki fotoğrafta Tayland Kralı’nı makam arabasına binerken görüyosunuz. Sayın kralın batıda, g.tünün çatalını gösterme, dövme yaptırma, tuhaf giyinme konularında iyi eğitim aldığı her halinden belli oluyor.
Kral Maha Vajiralongkorn, Orgenaral Suthida Vajiralongkorn na Ayudhaya ile yasalara ve kraliyet geleneklerine göre evlenmişler. İyi bakın; yerde yatan kadın hizmetçi yada dansçı değil koskoca bir orgeneraldir.
Kraliçe Suthida, Assumption Üniversitesi’nde iletişim alanında eğitim almış.Okul bitince Thai Airweys’de hostes olarak çalışmış.Daha sonraları veliaht prens olan Maha’nın yanında koruma ekibinde görev almış. Kendisine 2016 yılında “orgeneral” unvanı verilerek terfi etmiş.
Görüyor musunuz el alemde ne generaller var. Tahtında oturan kral, orgeneral olan eşini alnına dokunarak kutsuyor. Fotoğrafın arka planında yere kapaklanıp paspas gibi uzanmış adamların giysilerine bakıldığında bu 
kişilerin yüksek rütbeli subaylar oldukları belli oluyor. Yatıp, kralın kendilerine dokunarak kutsamalarını bekliyorlar “fino”cuklar. Fino deyip geçmeyin, Tayland’da uygun mekanlarda fino olmak çok değerlidir.
Yanda sayın(!) kral makam aracından iniyor. Askeri üniformasını da giymiş. Önünde yürüyen sevimli fino köpeğinin adı; Fufu’dur. Fufu’yu boyuna bakarak küçümserseniz çok yanılırsınız.O gördüğünüz köpek,Kraliyet Hava Kuvvetleri’ne general rütbesiyle atanmış bir subaydır.
İşe bakın, general köpek ordudaki görevini kahramanca yerine getirirken aniden ölüvermiş.
Bunun üzerine ülkede 4 günlük yas ilan edilmiş. Tapınaklarda, devlet dairelerinde cenaze törenleri düzenlenmiş.Yanda general Fufu için hazırlanan özel bölümlerden birini görüyorsunuz.
Kralın 30 milyar dolarlık kişisel serveti, saray skandalları, 6 kiloluk altından tacı anlatmakla bitmez. Bitmeyen bir şey daha varsa o da; ABD, İngiltere gibi emperyalist ülkelerle, Tayland gibi ülkelerin yöneticilerinin bitmez tükenmez dostlukları dayanışmaları… Saraylar, metresler, köpekten generaller, halklaın bunları içselleştirdiği ölçüde sürüp gidiyor.
Ancak, saçma komedi filmlerinde görebileceğimiz bu ilişkiler gerçek hayatta daha abartılı biçimde pat diye çıkıyor karşımıza. “Eh! Orası Tayland, bizde olmaz öyle şeyler.” diye düşünüyorsanız, yanıldığınızı zaman içinde öğrenirsiniz. Emperyalizm öyle melanet bir şey ki, aklınıza gelebilecek her türlü kötülüğü yapar yeter ki siz kabullenin, ses çıkarmayın,gerisi laf-ı güzaftır onlar için.
