Vahap Munyar’ı bilmem tanır mısınız?
Bilmeyenlere, “Adını duydum ama pek tanımam.” diyenlere, izniniz olursa biraz tanıtayım.
Mesleği gazetecilik olan Vahap Bey, Malatya’da doğdu.
Şu bizim Malatya’nın, ne verimli toprakları var. Üstünde doğanlar, havasını soluyanlar, hayatın her alanında hep başarılı olup köşeleri tutuyorlar.
Vahap Munyar, gazetecilik okulunu bitirdikten sonra Anka Ajansı, Ulusal Basın Ajansı, Tercüman, Dünya, Milliyet gibi medya kurumlarında çalıştıktan sonra kapağı Amiral Gemisi’ne attı. Hürriyet gazetesinde yıllarca ekonomi ile ilgili köşe yazarlığı yaptı. Ahmet Hakan’ın gazete yönetimine gelmesiyle birlikte gazeteden ayrıldı. Şimdi Malatya İş Adamları Derneği, Okan Üniversitesi, Darüşşafaka gibi kurumlarda oyalanıyor.
Vahap Munyar 15 Ocak 2017 tarihinde Hürriyet gazetesinde “Babasından yediği ‘servet’ fırçası, otel zinciri yolunu açtı” başlıklı yazı yazmıştı.
Vahap Munyar bu yazısında, her tuttuğu altın olan ve başarıdan başarıya koşan Van doğumlu iş adamı Coşkun Elik’i tanıtmıştı bizlere.
Vahap Abimizin anlattığına göre Coşkun Elik, girdiği üniversite sınavında İzmir İktisadi ve Ticari İlimler Akademisi’ni kazanınca bu sevinçli haberi babasıyla paylaşmış. Oğul Coşkun, babasından ‘Aferin oğlum! Seni kutlarım.” gibi laflar beklerken babasının, “ Oğlum, ortam kötü, N’apacaksın oralarda? Biz buradaki işlerimize bakalım.” deyince kurduğu tüm hayalleri yıkılmış.
Hayata atılmayı düşünen çiçeği burnundaki genç, terazinin bir kefesine İzmir’le ilgili hayallerini, diğer kefesine de babasının önerisini koymuş ve kararını, babasının önerisinden yana kullanmış.
Nasıl kullanmasın ki, ailenin elinde Van’da bir otel ve Elazığ merkezli Hazar Turizm’e ait 26 otobüs varmış.
Delikanlı, babasının otelinde ‘Bismillah’ deyip çalışmaya başlamış.
Günlerden bir gün babasının yakın arkadaşlarından biri, babasından epeyce yüklü borç para istemiş, babası da vereceğine dair arkadaşına söz vermiş. Bu konuşmaya tanık olan genç, babasına “Parayı kolay mı kazanıyoruz, neden o adam için bu parayı harcıyorsun?” diyerek itiraz edince babası da ona “Bu parayı sen mi kazandın? İşime karışma.” diyerek terslemiş.
Akşam eve giden genç, anasına “Ana, ben artık senin kocanın otelinde çalışmayacağım.” diye haykırarak kendisiyle ilgili tarihi bir karar vermiş.
Van’dan valizini alarak ayrılan gencimiz, kendisine çalışma alanı olarak Adana’yı seçmiş.
Adana’da canlı hayvan ihracatına başlamış.
Bu işten kazandığı paralarla gidip İstanbul Laleli’de 56 dükkan satın almış.
Satın aldığı dükkanlardan tomar tomar tam 17,5 milyon Alman Mark’ı para biriktirmiş.
Devir Özal’ın dediği gibi, bir koyup üç alma dönemidir.
İş arkadaşları, tekstil- konfeksiyon işine girmesini önerince bizim becerikli iş adamımız elini kaldırarak “Hayır! Ben 1 koyup 5 kazanacağım bir iş arıyorum” diyerek itiraz etmiş ve babasına işin nasıl yapılacağını kanıtlamak için Taksim’de 3 bina satın alarak orada büyük bir otel binası dikmiş.
Otelin adını da Elite World Otel koymuş.

Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın iş adamlarına yaptığı, “Doğu ve Güney Doğu’ya otel yapın” çağrısına uyarak Van’da 50 milyon dolar yatırımla 2013’de diğer bir otelini de hizmete açmış.
Elite World Van Hotel’in açılışını doğal olarak o dönemin Başbakanı olan Recep Tayyip Erdoğan yapmış.
Akıllı Kürt iş adamı, devlet büyüğü ve müstakbel eşlerine hatıra olarak saf ipekten yapılmış birer kilim hediye etmiş. Aşağıdaki fotoğraf o açılış anını gösteriyor.

Yaptığı işleri büyüyen Coşkun Elik, şirketin yönetim kuruluna iki erkek ve bir kız kardeşini de katınca Allah onlara “Koşun ya kullarım!” diye yukarıdan seslenmiş. Göklerden gelen bu ilahi sese uyan dört kardeş; Marmaris İçmeler’de, Florya’da, Basın Ekspres Yolu’nda, İstanbul Maltepe’de otel yatırımları yapmışlar. Odun alırken meşeden, arsa alırken köşeden seçen Elik, ta Rusya’nın St. Petersburg’tan da iki tane arsa almış.
Şirket, 2030 yılına kadar otel sayısını 50’ye çıkarma hedefiyle çalışıyormuş.
Nasıl iyi mi?
Her tarafı başarı dolu bir öykü…
Daha doğrusu Türkiye koşullarında gerçekleşen binbir gece masalı gibi bir şey.
Türkiye’de anlatılan ve kabullenilen Kürt mağduriyetine pek uymasa da biz anlatmaya devam edelim.
2021 yılının yaz günlerinde memleketin en büyük aşiretlerinden olan Burukan aşiretinin lideri Fevzi Kartal’ın torunu ile Vanlı iş adamı Mehmet Çakmakçı’nın oğlu, İstanbul Kartal’da bulunan Elite World Asia Otel’de dünya evine girmişlerdi. Bu düğünde ortaya saçılan paraların haddi hesabı yoktu. Gelinin boynuna asılan altınlardan dolayı, kızcağız ayakta duramaz hale gelmişti.
Dedik ya, Gaziantepli iş adamının dediği gibi “Allah sevdiği kullarına fabrikalar” verirken bazı akıllı kullarına da oteller verip duruyordu.
Allah’ın şefkatli gücünü arkasına alan Elite World Hotels & Resorts grubu, bizim çok yakından tanıdığımız İbrahim Tatlıses’le işbirliği yaparak yeni ufuklara yelken açtı.
İbrahim Tatlıses’in Yeni Levent’te sahibi olduğu 1300 metre kare arsa üstüne kuracakları “Elite World Residanse İstanbul Yeni Levent” için anlaşmaya vardılar. Yapılan bu anlaşmadan hissedarların payına ne düşeceğini pek bilemeyiz ama, ancak elimizden, ‘yapılacak bu eser, vatana, millete hayırlı olsun.’ demek gibi bir temenni gelebilir.

Gördünüz mü? Ta Van’da, liseyi yeni bitirmiş bir Kürt gencin babasının iş bilmez tutumuna karşı tavır alması, ne gibi sonuçlara yol açtı.
Babanın kötü tavrı sayesinde liberal ekonomimiz, yeni otellere kavuştuğu gibi bugünlerde çok hayırlı(!) işlere de vesile oluyor.
İmralı adasına giden DEM Heyeti, saat 17.00’yi vurduğunda İstanbul’daki Elite World İstanbul otelinde tarihi bir açıklama yaptı.

“Biji serok Apo” sloganları eşliğinde Öcalan’ın gönderdiği açıklama metni, Kürtçe ve Türkçe olarak okundu.
Hiç şüphesiz ki, Elite World’un sahibi olan Coşkun Elik ve onu yetiştiren babası, PKK’nın bir etkinliğine ortam hazırladıkları için sevinerek çok mutlu olmuşlardır.
Erdoğan’ın sıkı dostu İbrahim Tatlıses de iş ortağı olarak arkadaşının otelinde Kürtlüğe hizmet ettiği için o da çok mutlu olmuştur.
Bu arada açılım oluyor diye Cumhuriyetçilerin dışında kim varsa herkes bayram ediyor.
Birinci açılım döneminde yaşanan kazalar olmasın diye iktidar çok temkinli hareket ederek Öcalan’ın yaptığı konuşmayı video olarak vermedi. Milletin tepki göstermesinden çekindi. Ayrıca kendisini siyasi olarak ortaya çıkaran 28 Şubat’ı hatırlattığı için açıklamayı bir gün öncesine aldı.
Diyarbakır’da Şeyh Sait Meydanı’nda toplanan insanlar, bu açıklamayı dev ekrandan izleyerek zılgıtlar eşliğinde halay çekerek kutladılar.
Abdullah Öcalan’ın açıklama metnini (yazıyı çık fazla uzatacağından dolayı) burada tartışmadan şunu belirterek geçelim.
Açıklama metnine göre PKK, silahlı mücadeleye son vermiş ve bundan sonra barış, kardeşlik, demokrasi olacakmış.
Erdoğan, Bahçeli ve Abdullah Öcalan nasıl bir demokrasi uygulayacaklar acaba?
Fazla söze gerek yok; yaptıkları, yapacaklarının teminatıdır.
Bu arada daha 2 gün önce ABD, Suriye’deki PYD’ye hava savunma sistemleri verdi.
Niye verdi acaba?
Yaz aylarında havada dolaşan sivrisinekleri avlamak için mi yoksa?
İsrail Dışişleri Bakanı Suriye Devlet Başkanı Şara’yı, Kürtlere baskı yaptığını söyleyerek, uyardı.
Niye uyardı acaba?
‘Suriye’de özerklik olmaz’ gibi laflar ettiği için mi yoksa?
İsrail’in güvenliği için Büyük Kürdistan, vazgeçilmezdir.
Türkiye’de yandaş matbuat ve İngiliz kontrolündeki sol basın eliyle insanlar, yok oluşa razı edilmeye çalışılıyor.
Bu ülkedeki Kürtlerin mağduriyeti, Elite World Otel’in sahibi Coşkun Elik, İbrahim Tatlıses ve açıklama metnini Kürtçe okuyan 27 köyün ağası Ahmet Türk kadardır.
Kimse mağduriyet tuzağına yatıp buradan bir Kürdistan devşirmeye kalkmasın.