Vatandaşlar, 2025 yılının ilk sabahına “Günaydın” diyerek uyanıp televizyonlarını açtıkları zaman İstanbul’da Galata Köprüsü’nde yapılan büyük bir mitingin görüntüleriyle karşılaştılar.
Ellerinde Filistin ve Türk bayrakları taşıyan yüz binlerce insan; Eminönü, Galata Köprüsü ve Karaköy kıyılarını sabahın ilk saatlerinden itibaren doldurmaya başladılar.
Devletin önemli şahsiyetlerinin hemen hemen hepsi oradaydı.
AKP çevresinde yer alan yüzlerce kurum, seferber olarak insanları miting meydanına taşıdılar.
Devlet destekli miting, dünyaya AKP’nin sloganlarını iletirken, diğer yandan da ülkedeki laik kesimlere de ‘yeni yıl öyle kutlanmaz böyle kutlanır’ mesajı veriyordu.
Geçen yıl birincisi yapılan miting, anlaşılan o ki, AKP iktidarda kaldığı sürece her yıl yapılacak.
Bu yılın temel sloganı; “Dün Ayasofya, Bugün Emevi, Yarın Aksa” olarak belirlenmiş.
Demek ki, 2025 yılında üç tane ibadethane, her şeyimizi belirleyecek.
İçtiğimiz sudan, yediğimiz ekmeğe ve alacağımız ücrete kadar her şey, bu ibadethanelerle bağlantılı olacak.
Bu ibadethaneler bizim kaderimiz olmuş da haberimiz yok.
Bilal Oğlan, kürsüden yapılacak olanları bir bir sıraladı.
Bize düşen görev, Bilal Oğlan’ın isteklerini eksiksiz olarak yerine getirmek.
Allah’a şükür, Ayasofya’yı camiye çevirerek birinci görevimizi yaptık.
Emevi Camisi’nde cuma namazı kılarak onu da Müslüman alemine kazandırdık, elhamdülillah!
Sıra geldi son göreve…
Bu iş biraz zor.
Mescid-i Aksa, İsrailli zorbalarının elinde.
Onu nasıl alacağız?
İsrail demek Amerika demek…
İsrail demek İngiltere demek…
İsrail demek Avrupa Birliği demek.
“Evvel Allah! Dünya Lideri Başkanımızın önderliğinde tüm bu yedi düvelden Mescid-i Aksa’yı söke söke alıp içinde namaz kılacağız.”
Yılın ilk günü Galata Köprüsü’nü dolduran on binlerce vatandaş, bu duygularla sabahın ayazında bir araya toplanıp yürüdüler.
Miting meydanında toplanan insanların Mescid-i Aksa’yı İsrail’in elinden almaya kalkmanın bedelinin ne olduğuna dair en ufak bir fikirleri var mı acaba?
Bu uğurda kaç milyon insan canından olur?
Kaç şehir haritadan silinir?
Başkan Erdoğan’ın “İsrail’e gireriz.” söylemini nereye koyacağız?
Milyonlarca insanımız Mescid-i Aksa’da namaz kılmak uğruna neden ölsün?
50’den fazla Müslüman ülke lideri böyle konuşmazken neden Erdoğan İsrail’le kavga ediyor?
Erdoğan İsrail’le kavga ederek Müslümanların Halifesi mi olmak istiyor?
İsrail’le kavga eder görünüp kitleler kandırılarak “Yeni Osmanlı Devleti” mi kuruluyor?
2025’in yapılan ilk mitinginde bir şey dikkatimi çekti.
Galata Köprüsü’de yüzlerce metre uzunluğunda bir Filistin bayrağı, başlar üstünde taşındı.
Filistin bayrağının ardından da Türk bayrağı geliyor.
Önceliği -yani birinciliği- Filistin bayrağına vermişler. Türk bayrağı Filistin bayrağının arkasına yapışmış.
Mitingi organize edenler “Önce Filistinliyiz, Türklüğümüz sonra gelir.” diyorlar.
Hastanede sıra bekleyen Suriyeliler de Türk vatandaşı olan hastalardan önce muayene olmuyorlar mı?
Oluyorlar.
Aynı onun gibi…
“Arabın Türk’e göre bir üstünlüğü vardır.” düşüncesi, Osmanlı’dan bize miras kalmış bir düşüncedir.
Yeni Osmanlı ile birlikte yine çıktı piyasaya…
Suriye’de Esad yönetimi yıkıldıktan sonra Suriye’nin bayrağı da değişti.
Yeni yönetimin bayrağı üç yıldızlı oldu.
Türkiye’den maaş alan ÖSO güçleri, karakollarına aşağıdaki bayrağı astılar.
Birinciliği her zaman olduğu gibi Araplar yine kapmışlar. Türk bayrağı ise bu kez ters olarak Suriye bayrağına yapışmış.
Bu bayrakla Suriye Türkiye sentezi oluşturulmuş.
Bu fotoğraftaki Türk bayrağını görünce aklıma çok kötü görüntüler geliyor ve çok kızıyorum.
Kurulacak Yeni Osmanlı Devleti’nde yer alacak Türklerin konumu, aynı direkteki bayrak gibi olacak.
Suriye bayrağına tersten kaynak olmak.
Yeni yılın ilk gününde, sabahın ayazında elinde Filistin bayrağı ile slogan atan dindar kardeşim; kendini ulus olarak aşağılayarak neyin kavgasını veriyorsun?
Bu kavgada senin payına ne düşecek hiç düşündün mü?
Biraz düşün!
Aklına sorular sor!
İnandığın, iman ettiğin Allah’ın Kur’an’da “Biz aklını kullanmayan toplumların üstüne pislikler yağdırırız.” diye niye söylüyor?
Azıcık bir düşün…
