Genel

Dört Lider, Tek Sonuç!

Yukarıdan dünyaya bakınca ülkeler, liderler çok farklı görünüyor.

Ülkedeki gündemin peşine takılıp çevre ülkelerde olan bitenle fazla ilgilenemiyoruz.

Geçen hafta 7 Şubat’ta Azerbaycan’da Cumhurbaşkanlığı seçimi yapıldı. Her zaman olduğu gibi seçimleri Cumhurbaşkanı İlham Aliyev, ezici bir çoğunlukla kazandı.

Azerbaycan halkı İlham Aliyev’i, yüzde 92,1 oyla yedi yıl daha yönetmek üzere seçti.

Avrupa Güvenlik ve İşbirliği Teşkilatı (AGİT) gözlemcileri, mükerrer oy kullanıldığını ve seçimlerde çeşitli usulsüzlüklerin yapıldığını belirttiler.

İlham Aliyev, baba Haydar Aliyev’in oğludur.

Sovyetlerin yıkılmasından sonra Azerbaycan Halk Cephesi lideri Ebulfez Elçibey, Cumhurbaşkanı seçilmişti.

Elçibey, “Benim en büyük önderim Mustafa Kemal Atatürk’tür. Bütün Türk dünyası birleşmelidir.” dedikten sonra buna uygun adımlar atmaya başladı.

Rusya, İran, ABD, İngiltere, AB ve Türkiye’nin ortak operasyonu ile Elçibey, yönetimden uzaklaştırılarak ülkenin başına Haydar Aliyev getirildi.

Kafkaslarda ve Türk dünyasında Atatürkçülük yapılamayacağını Elçibey’e bir güzel öğrettiler.

Haydar Aliyev’in ölümünden sonra 2003 yılında yapılan seçimde İlham Aliyev %76, 84 oyla Cumhurbaşkanı seçildi.

2008 yılında yapılan seçimde İlham Aliyev yine %87 oyla Cumhurbaşkanı seçildi.

2009 yılında yapılan anayasa referandumunda devlet başkanı seçilmek için konan sınırlamalar kaldırıldı.

2013 yılında yapılan seçimi yine %85 oyla İlham Aliyev kazandı.

2018 yılında yapılan seçimi yine %86,02 oyla İlham Aliyev kazandı.

İlham Aliyev, hem Cumhurbaşkanı hem de Yeni Azerbaycan Partisi üyesiydi.

Yani partili Cumhurbaşkanıydı.

2024 yılında yapılan son seçimde oyların %92,1 alan İlham Aliyev yine Cumhurbaşkanı seçildi.

İlham Alyev, karısı Mihriban Aliyev’le birlikte 21 yıldır Azerbaycan’ı yönetiyor.

Mihriban Aliyev, Cumhurbaşkanı yardımcısıdır.

2003’ten beri yapılan tüm seçimlerde usulsüzlük yapıldığını, AGİK gözlemcileri dile getiriyorlar.

Ayrıca uluslararası gözlemciler; Aliyev ailesinin petrol, doğalgaz şirketlerinin, Azerbaycan bankalarının, inşaat, telekomünikasyon firmalarının hisselerini ellerinde bulundurduklarını belirtiyorlar.

Geçen yıllarda ortaya dökülen WikiLeaks belgelerinde özellikle Mihriban Aliyeva ve ailesinin ülkeden çaldıkları paraları kıyı bankacılığına, İngiltere’ye ve Dubai’ye yatırdıkları açıklanmıştı.

İlham Aliyev, 2013 yılından beri İsviçre’nin Davos kentinde düzenlenen Dünya Ekonomik Forumu’nun daimi katılımcısıdır.

Küresel sermaye Davos’ta yapılan toplantılarda katılımcılara bir yıl içinde yapılacaklar listesini liderlerin önlerine koyar.

İlham Aliyev ve ailesi, Küreselcilerin bir görevlisidir.


Abdülfettah es – Sisi:

Abdülfettah Said Hüseyin Halil es – Sisi, bizim bildiğimiz şekliyle Mareşal Sisi, Mısır Cumhurbaşkanı Muhammed Mursi’yi bir darbe ile devirerek ülkenin başına geçti.

Muhammed Mursi, bizim Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın çok samimi dostu ve yol arkadaşıydı. Her ikisini de birleştiren kurum, Müslüman Kardeşler Örgütü’ydü.

Erdoğan; dostu, yoldaşı Mursi ölünce çok üzüldü, kahrından kendini rahatlatmak için Türkiye’nin meydanlarında durmadan “Rabia” işareti yaptı.

Sisi, 2014 yılında katılımın %40 olduğu seçimde oyların %97’sini alarak cumhurbaşkanı seçildi.

2018 yılında yapılan seçimlerde Abdülfetteh es – Sisi, oyların yine %97’sini alarak cumhurbaşkanı seçildi.

Sisi’nin iki seçimde de aynı sonucu almasını siyasal gözlemciler, ‘kaderin garip bir cilvesi’ olarak değerlendirdiler.

Sisi, 2023 yılında yapılan son seçimde oyların %89, 6’sını alarak 2030 yılına kadar cumhurbaşkanı seçildi.

Devletler arasında düşmanlıklar da dostluklar da geçicidir.

Yıllarca dostu Mursi için kanlı gözyaşı döken Erdoğan, şimdi Mursi’yi tarihe gömen Sisi’yle çok sıkı dost oldu.

Vladimir Putin

1999 – 2000 yılları arasında başbakanlık görevi yaptı.

2000 – 2008 yılları arasında başbakanlık görevi yaptı.

2008 – 2012 yılları arasında başbakanlık görevi yaptı.

Başbakanlık görevi yaptığı dönemde aynı zamanda Birleşik Rusya Partisi’nin başkanıydı.

Putin, partili başbakandı.

2004 yılında %70 oyla devlet başkanı seçilmişti.

Üst üste iki dönem cumhurbaşkanı seçilememe kuralı yüzünden koltuğu arkadaşı Medvedev’le dönüşümlü olarak paylaştı.

Onlar, devlet başkanlığı ile başbakanlık koltuklarına sırayla oturdular.

2021 yılında yapılan referandum ile daha iki kez 2036’ya kadar devlet başkanı olabilme hakkı kazandı.

Putin, Belarus Devlet Başkanı Aleksandr Lukaşenko’dan sonra Avrupa’da en uzun süre görev yapan ikinci devlet başkanıdır.

Ülkede yapılan seçimlere hile karıştırıldığı muhalefet partileri ve uluslararası gözlemciler tarafından her zaman dile getirildi.

O, bu tür söylemlere hiç aldırmadan kendi bildiğini uyguladı.

Putin, 25 yıldır Rusya’nın yönetiminde söz sahibidir ve kendisine karşı olan muhalifleri her türlü yöntemi kullanarak tasfiye etmesiyle ünlüdür.

Ülkedeki servetin %70’ini elinde tutan oligarklarla çok sıkı dosttur.


Recep Tayyip Erdoğan’ın

2002 yılında yapılan genel seçimde %34,43 oy alarak Meclise girdi ama milletvekili seçilemedi.

2003 yılında yapılan ara seçimle milletvekili seçildi ve başbakan oldu.

2007 yılında yapılan genel seçimde oyların %46,58’ini aldı, başbakan oldu.

2011 yılında yapılan seçimlerde oyların %49,83’ünü aldı.

2014 yılında yapılan seçimlerde oyların %51,79 ’unu alarak cumhurbaşkanı seçildi.

2018 yılında yapılan cumhurbaşkanlığı seçiminde oyların %52, 59’unu alarak yeniden cumhurbaşkanı seçildi.

2023 yılında yapılan cumhurbaşkanı seçiminde oyların %52,18’ini alarak yeniden cumhurbaşkanı seçildi.

Erdoğan’ın üst üste 3 kez cumhurbaşkanı seçilmesini uyumlu muhalefet hiç sorun etmedi.

2007 yılından bu yana yapılan seçimlerde hile yapıldığı, muhalefet tarafından dile getirildi. Yapılan seçimlerde yasaya aykırı bir biçimde geçersiz oyların geçerli sayılmasına ses çıkarılmadı.

Recep Tayyip Erdoğan, 22 yıldır ülkeyi tek başına yönetiyor.

Mısır’da Sisi,

Ürdün’de Kral Hüseyin

Suriye’de Esat

İran’da Mollalar

Körfez Ülkeleri’nde Şeyhler

Suudi Arabistan’da Kral

Azerbaycan’da İlham Aliyev

Rusya’da Putin ve

Türkiye’de Erdoğan

Sağımız, solumuz Şeyhler, Krallar, Mollalar ve Seçilmiş ve seçimle değiştirilemeyen yöneticilerle dolu.

Kralları, şeyhleri, mollaları, diktatörleri bir kenara koyarak şöyle bir düşünelim.

Türkiye’de parti milletvekillerini, belediye başkanlarını kim seçiyor?

Doğal olarak parti başkanları seçiyor.

Halk da parti başkanlarının seçtiklerini seçiyor.

Yapılan bu işleme de demokrasi deniliyor.

Bizim muhalefet partisi liderleri de kendi çaplarında birer Erdoğan’dırlar.

Erdoğan siyasal gücünü, kendisiyle uyumlu olan bu muhalefetten alıyor.

Çünkü uluslararası müesses nizam, satranç tahtasındaki piyonları öyle diziyor.

Dünya Ekonomik Forumu’na katılan küresel çete, yerellerdeki diktatörlerin, muhalefetin görev bölüşümünü de bu gidişe uygun olarak tanzim ediyor.

Lenin daha 100 yıl öncesinde, “Emperyalizm, siyasal egemenlik peşinde koşar. Demokrasi için değil!” demişti.

Yüz yıl geçmesine rağmen değişen bir şey yok!

Emperyalizm, eskiye nazaran daha da pervasız olarak dünyayı yağmalayıp talan ediyor. Demokrasi, seçimler, insan hakları denilen şeyler kitleleri kandırmada kullanılan horoz şekerleri…

Şimdi bu coğrafi iklimde ve siyasi koşullarda Erdoğan sizce, daha kaç yıl seçimleri kazanarak yönetir?

Sisi, 2030 yılına kadar cumhurbaşkanlığı görevini sürdürecek.

Erdoğan’ın dostu Putin, 2036’ya kadar devlet başkanlığı görevi yapacak.

Çok samimi dostu Aliyev, gelecek seçimi karısı Mihriban’ın yardımıyla %99,99 oyla kazanacağından hiç şüphem yok!

Sisi, Putin, Aliyev 20030 – 2040’lı yıllarda kendi ülkelerini yöneteceklerse Sayın Erdoğan neden Türkiye’yi yönetmesin?

Onun başı kel mi?

Sizce 31 Mart’ta seçimin galibi kim olur?

Sizce 2028 yılında yapılacak cumhurbaşkanlığı seçimini kim kazanır?

Yazar hakkında

Yağmur Bayraktar

Yorum bırak

  ×  6  =  60

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.