Seçim bitti ama alınan yenilginin ardından tartışmalar bir türlü bitmek bilmedi.
Araba devrilince yol gösteren çok olur.
Hemen ortaya İmamoğlu fırlayarak, bize değişik yollar tarif etmeye başladı.
Ardından arabayı sürecek yeni şoförler çıktı piyasaya.
Her biri de kendilerini kusursuz ilan ederek bizi hedefe götürebilecek en doğru kişi olduklarını söylemeye başladılar.
Tartışmalar böyle devam ederken Kılıçdaroğlu’nun AKP’den ithal ettiği Abdüllatif Şener, son seçimde CHP’ye, Kılıçdaroğlu’na oy vermediğini söyledi.
Gelen bu itirafın ardından Şener’e, “Badem bıyıklı, gerici, utanmaz, ikiyüzlü, terbiyesiz” sıfatlarla saldırıya geçildi. Oysa Şener gibi “Badem bıyıklı, gerici, utanmaz, ikiyüzlü, terbiyesiz” yüzlerce insanı CHP’ye getirip monte eden Kılıçdaroğlu ve çetesiydi.
Aynı çete, 40’a yakın AKP gibi düşünen adayı, CHP oylarıyla Meclise sokarak AKP’ye büyük bir hizmette bulundu.
Abdüllatif Şener’i CHP’ye getirip monte eden kimdi?
Cumhuriyet gazetesi köşe yazarı Zülal Kalkandelen’in köşesinde yazdığına göre, Bülent Kuşoğlu idi.
Bülent Kuşoğlu kim?
CHP Genel Başkan Yardımcısı…
Aynı zamanda Kemal Kılıçdaroğlu’nun akıl hocası…
Bülent Kuşoğlu, Mehmet Ağar’ın Doğru Yol Partisi’nde görev yapmış birisi…
Zülal Kalkandelen yazısında başka bilgiler de veriyor.
Bülent Kuşoğlu 2011 yılında CHP Parti Meclisi üyesiyken, Fetullah Gülen’in Zaman gazetesine verdiği röportaj şunları söylemiş:
Şu anda toplumu kültür ve inanç konusunda besleyecek bu damardan yoksunuz. Bu tür kurumlara ihtiyaç var, yeniden kurulması için gerekli hazırlıkların yapılması gerekir. Tekke ve zaviyeler, çağdaş kurumlar olarak tekrar benimsetilmeli. ‘Bunlar irtica yuvaları!’ Yok öyle bir şey. Tam tersine kültür yuvaları.
Konuşanın içine Fetullah girmiş konuşuyor.
Konuşanın içine Menzil şeyhi girmiş konuşuyor.
Bülent Kuşoğlu, CHP içindeki sandalye kapma yarışının yaşandığı bu günlerde koltuğuna yaslanarak kendinden emin bir şekilde sağa sola talimatlar yağdırıyor.
Bu yazıyı kaleme alırken (19 Haziran 2023, saat 16.00 suları) diğer yandan, odanın bir kenarında çalışan televizyondan Halk TV’yi izliyorum. Programda Saadet Partili birini konuk etmişler.
Konu, yeni Anayasa…
Adam, “Özgürlükçü anayasalarda değişmez maddeler olmaz, olamaz.”diyor.
Şeriatçı kafayla Atatürkçülere Anayasa dersi veriyor. Adını vermeden Atatürk’ü, Cumhuriyeti hedefe koyarak saldırıyor. Atatürkçüler de ağızlarını açmış sadece izliyorlar.
Yıllardır bu düşüncede olan adamların Cumhuriyet karşıtı düşünceleriyle Atatürkçü insanların beyinleri iğfal edildi ve edilmeye de devam ediliyor.
CHP’de işgal devam ettikçe ve ilerici, Atatürkçü insanlar bu tür kanalları izledikçe Tayyip’ten kurtuluş yok!
Tayyip 100 seçime de girse seçimleri açık ara kazanır.
“Tayyip’ten nasıl kurtuluruz?” sorusunu yanıtlamadan önce, “CHP içindeki çetelerden, cemaatçilerden, etnik milliyetçilerden hem partiyi hem de sol hareketi nasıl kurtarırız?” sorusunun yanıtını vermeliyiz.
