Genel

Kerhane

Evliliğin sonu mu geliyor?

Seçim haberleri arasında gözüm Fedon’la ilgili bir habere takıldı.

Taverna müziğinin kart horozu, yine aykırı sözleriyle gündeme gelmiş.

Birkaç yıl önce, Turkcell’in reklam filminde oynuyordu. Bizim tavernacı kart horoz, “Ben evlilik kurumuna inanmıyorum.” diye ileri geri konuşunca şirket, toplumdan tepki gelir kaygısıyla reklamı hemen geri çekmişti.

Fedon, Rum baba ve Ermeni annenin çocuğu olarak İstanbul’da doğdu. Dayısı sinema oyuncusu Nubar Terziyan’dır.

Kendisiyle ilgili fotoğraflara baktığımda denizle ilgili olanların oldukça fazla sayıda olduğunu görüyorum. İlerlemiş yaşından dolayı pörsümüş vücudu, şezlongta malak gibi yatıyor. Sağ koluna yazılmış K. Atatürk imzasından onun sıkı bir Atatürkçü(!) olduğunu anlıyoruz.

Fedon, “Ben 55 yıllık evliyim ama evlilik doğaya aykırıdır. Ben insan isem imzaya gerek yok. Evlilik yok olacak. Dediklerimi 20 yıl sonra anlayacaksınız. Bir gün Ortaköy’de Sadıkoğlu Yalısı’na bir işe gitmiştik. Kapının girişinde şöyle yazıyordu: ‘Evlilik daireleri resmi kerhanelerdir.’ Bir belediye memurunun imzası olmadan evlenememek ne demek?” demiş.

Fedon, kendi düşüncesi diye aslında küresel çetenin kadın erkek ilişkilerine bakışını özetlemiş. Batı dünyasında her şeye egemen olan burjuvazi, evlilik kurumuna karşı savaş açtı. Kontrol ettiği kadın örgütleri eliyle evliliğe saldırıyor. Türkiye’de de kadın gösterilerinde evliliğe saldıran pankartlar taşınıyor.

Küresel çete erkeği ve kadını evlilik dışı ilişkilere yönlendiriyor. Yasal olarak evliliğin olmadığı birlikteliklerde çocuk da olmuyor. Eşcinsel, evlilikler hemen hemen tüm Batılı ülkelerde yasallaştı. Çocuğun olmadığı her türlü birliktelikler sinema, çizgi film, edebiyat, sanat alanlarında öne çıkarılıyor. Bu gidişe karşı çıkanlar ise homofobik ilan edilerek aşağılanıyor. Fedon, küreselcilerin başarısından emin olarak, “Bak, 20 yıl sonra bana hak vereceksiniz.” diyor.

Konuşmasının en vurucu cümlesi ise şöyle: “Evlilik daireleri resmi kerhanelerdir.”

Tavernaların azgın tekesi, bu cümleyi iş adamı Sadıkoğlu’nun yalısının girişinde yazılı olduğunu söylüyor. Sadıkoğlu, bu yazıyı yalının girişine ne amaçla yazdırdığını bilemiyoruz. Fedon da bu konuda bir bilgi vermemiş. Şimdi aklıma bir soru takıldı. Evlendirme daireleri resmi kerhane oluyorsa bu mantığa göre; evlendirme memurları da pezevenk oluyor demektir. Pezevenk eşliğinde kerhanede kıyılan nikahtan sonra gerçekleşen evlilikler ne oluyor acaba?

Fedon, resmi kurum olarak belediye memurlarını ve Evlendirme Daireleri’ni hedefe koymuş.

Onlara saldırıyor.

Ben bir adım daha atarak azgın tekeye yardımcı olayım.

Evlilik, sadece Belediye kurumunda kıyılmıyor. Hıristiyan dünyasında nikah kilisede kıyılır. Bir Hristiyan olarak bunu Fedon gayet yakından bilir. O zaman soruyorum.

Kilisede kıyılan nikah da Belediyede kıyılan nikahla aynı işlevi görüyorsa o zaman kilise için de kerhane diyebiliriz.

Cümleyi Fedon gibi kurarsak; “Kiliseler resmi kerhanelerdir.” diyebiliriz.

Benden Fedon’a küçük bir tavsiye… Tavernaların azgın tekesi, bu fikrinde samimiyse benim tırnak içine aldığım bu cümleyi bir kartona yazıp o dövizi Fener Rum Patrikhanesi’nin yüzlerce seneden beri kapalı olan kapısına asmalıdır.

“Kerhanenin” içindeki pezevenkler, o cümleyi okuduklarında en azından yaptıkları işe farklı bir açıdan bakmayı öğrenmiş olurlar.

Yazar hakkında

Işın Çakırca

Yorum bırak

  +  86  =  92

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.