13 Ocak’ta Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, AB Büyükelçilerine yemek vermişti. Bu yemekten altı gün sonra da CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu aynı Büyükelçilerle yemekli bir toplantıda buluştu.
Yemekler yenilirken AB Büyükelçileri Kılıçdaroğlu’na çeşitli konular hakkında ne düşündüğünü sormuşlar. Sorulan soruları K. Kılıçdaroğlu bir bir yanıtlamış. Toplantının bir yerinde Kılıçdaroğlu Büyükelçilere, “Bir soru da ben size sorabilir miyim?” diyerek ardından “Geçen günlerde yaptığınız toplantıda Erdoğan’la ne konuştunuz?”sorusunu sormuş. Bu soru üstüne bazı elçiler kahkahalarla gülerek, “Soru soramadık ki, Erdoğan’dan nutuk dinledik” demişler.
Kılıçdaroğlu bu durum üzerine elçilere, “Biz iktidar olduğumuzda sizin eleştirilerinizi de dinleyeceğiz, sorularınızı da yanıtlayacağız” demiş.
Gazeteci Murat Yetkin’in kendi internet sitesinde yazdığına göre Kılıçdaroğlu, AB Büyükelçilerine 6 muhalefet partisiyle birlikte, parlamenter sisteme geçmek için Anayasa değişiklik taslağının son aşamada olduğunu söylemiş. Bunun üzerine elçiler, “6 Muhalefet partisinin ekonomi alanın da ortak bir ekonomik programlarının olup olmadığını sormuşlar. Kılıçdaroğlu AB Elçilerine, “DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan tarafından başlatılan bir çalışmanın olduğunu ve en kısa zamanda bu taslak üzerinde çalışacaklarını” söylemiş.
Hatırlayacağınız gibi Ortak Anayasa Taslağı fikri de Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu’ndan gelmişti.
Millet Cephesi’nin iktidara geldiğinde uygulayacağı ekonomik politikalar Ali Babacan tarafından yazılıyor.
Anayasa projesi de Ahmet Davutoğlu’ndan…
Birkaç yıl önce de CHP, İYİ Parti, Saadet Partisi ve HDP bir araya gelerek ortak bir anayasa taslağı hazırlamışlardı. Hazırladıkları bu taslak anayasa metni basına sızmıştı. Taslak metinde var olan Anayasanın ilk 4 maddesi, Atatürk, Türk ulusu anayasadan çıkarılarak özerk bölgeler maddeleri taslak anayasa metnine konulmuştu.
Liderler,gelecek tepkilerinden korktuklarından bu taslağa sahip çıkmayarak inkar etmişlerdi.
Bizler bu taslak anayasa metninin içeriğini Horozlu Ayna’da eleştirmiştik.
AB Büyükelçileriyle yapılan toplantıda Kılıçdaroğlu, izlenecek dış politikayı açıklarken, “Türkiye’nin NATO üyesi olduğunu, iktidara geldiklerinde de NATO kararlarıyla uyum içinde olacaklarını” söylemiş.
Millet Cephesi’nin fikri lokomotifi Ali Babacan ve Ahmet Davutoğlu ve arka planda Abdullah Gül…
Bu kişilerin siyaset pazarında ortaya koydukları eserler ortada…
Bir proje partisi olan AKP’nin ilk on yılında Cumhuriyet’e karşı kurulan tüm komplolarda bu üç adamın imzaları var.
Yaptıklarından dolayı da en ufak bir pişmanlık da duymuyorlar.
Kemal Kılıçdaroğlu bir değerlendirmesinde Ahmet Davutoğlu için, “Görüşlerimizin %99’u çakışıyor” demişti ve “Biz iktidara dostlarımızla birlikte geleceğiz” diyerek ittifaklarının altını çiziyor.
AKP iktidarı bu son 20 yıl içinde Batı ve NATO ile uyumlu olarak onların her dediğini yapmadı mı?
Bu politikanın Türkiye’yi nereye getirdiği gün gibi ortada…
Batı ve NATO ile uyumlu AKP politikalarını bir 20 yıl daha çekmek zorunda mıyız?
Bu sorduğum soruların yanıtlarını solcu, Atatürkçü, yurtsever arkadaşların mutlaka vermeleri gerekiyor.