İşte size geçmişten bir haber.
Sizleri alıp, yaklaşık dört yıl öncesine götüreyim.
Haber, Konya ilimizin Akşehir ilçesinden.
Haberi, Akşehir Postası adlı bir internet sitesi veriyor.
Başlık şöyle verilmiş:
“Avrupa’nın En Büyük Çiftliğinin Temel Atma Töreni Gerçekleşti.”
Alt başlık ise şöyle:
Tarım ve hayvancılık sektöründe 200 milyonluk yatırım gerçekleştiren Fame Game AŞ, Akşehir’de kuracağı Avrupa’nın ve Türkiye’nin en büyük süt ve besi sığırcılık tesisinin temel atma töreni Akşehir’in Pazarkaya Mahallesi’nde gerçekleşti.
Besi, Sığır, Çiftlik sözcükleri size hemen o çok meşhur Tosuncuğu hatırlattı değil mi?
Doğru, bildiğiniz gibi Tosuncuğun ağını örüp sinekleri kendisine çekme haberi.
Haber şöyle devam ediyor:
Tuzlukçu’nun Pazarkaya Mahallesi civarında satın aldığı arsada gerçekleştirilen açılışa Fame Game AŞ. CEO’su Mehmet Aydın ve şirket yetkilileri, Akşehir Belediye Başkan Yardımcısı Yahya yıldız, Sultandağı Belediye Başkanı Osman Acar, Tuzlukçu Belediye Başkanı Nurettin Akbuğa, İYİ Parti Akşehir İlçe Başkanı Osman Fedai ve çok sayıda davetli katıldı. Satın alınan arsaların tel örgüyle çevrilmesinin ardından açılış için ise büyük bir sahne kuruldu. Açılış Hafız Osman Osmanoğlu’nun okuduğu Kuranı Kerim tilavetiyle başladı… Mehteran gösterisi ve misafirlere sunulan yemek ikramının ardından temel atma töreni gerçekleşti…
Açılışta, törende ne isterseniz var.
Çevrenin nüfuzlu, etkin kişileri, partiler, olmazsa olmazı Kuranı Kerim tilaveti, mehteran ve de yemek…
Tok karınla temel atmak da çok güzel oluyor.
İçlerinde çevre duyarlılığı çok olan Prof. Dr. Orhan Kural bile var.
Sonra…
Sonrası malum…
Tosuncuk Mehmet Aydın, vatandaştan topladığı paralarla yurt dışına kaçtı.
Tosuncuk, topladığı paralarla nasıl lüks içinde yaşadığını arada sırada sosyal medya hesaplarından paylaşarak ona umutla para yatıranların yüreğini sızım sızım sızlatıyor.
Bu memleketin Tosuncukları bitmez.
Fazla emek harcamadan çok çok para kazanma düşüncesi, insanları her zaman kendine çekiyor.
Bu memleket nice bankerler, boşalttığı bankasının parasıyla kaçan Genel Müdürler gördü.
Yetmedi, Yimpaş, Kombassan, Deniz Feneri gibi nice hayal kırıklıkları gördü.
Tümü unutuldu gitti.
Bugünlerde Kovid-19’la birlikte pompalanan bir furya var.
Her türlü ödememizin sanal ortamda yapılması özellikle teşvik ediliyor.
Nakit para mikroplu ilan edildi.
“Aman paraya el sürmeden harcamanızı gerçekleştirin” filan derken kripo para hayatımıza girdi.
Aynı tosuncuklarda olduğu gibi kripto paradan çok para kazananların haberlerini sık sık medyadan okumaya başladık.
Haberi okuyanlar kripto paralara hücum etti.
Dünyada 200’e yakın devlet var.
Bu kadar devlet içinde kripto paraya en çok yatırım yapan devletler içinde Türkiye 4.’lüğe oturdu.
Bir sabah kalktık ki Kripto para piyasası Thodex Şirketi Kurucusu Faruk Fatih Özer, topladığı 2 milyar dolarla sırra kadem basmış.
Kimisi onun Arnavutluk’a kaçtığını söylerken kimisi de Paraguay’a Tosuncuk’un yanına kaçtığını söylüyor.
Sonuçta nereye kaçarsa kaçsın, para sanal olunca onu bulmak çok zor.
Thodex’in sahibini bulsalar da parayı bulamazlar.
Konya’daki Tosuncuk, şirketi açarken Kuranı Kerim tilavetiyle açmıştı.
Thodex ise kampanyasını göze hitap ederek mankenlerle yürütmüştü.
Biri kulağa, diğeri göze… Sonuçta her ikisi de duygulara hitap ederek insanları kandırmıştı.
Bu olayı da 10- 15 gün konuşur ve sonra unuturuz.
Sayın dolandırıcı Faruk Fatih Özer, Thodex’in içini boşaltıp kaçtıktan sonra mali polis, şirketin binasında incelemelerde bulundu.
Bu soruşturmadan ne çıkar bilemeyiz.
Hiçbir basın organında yer almayan yalnızca Horozlu Ayna muhabirinin çektiği fotoğrafı biz yayımlıyoruz.
Paralarınıaracı kurum Thodex’e yatıran vatandaşlar, haberi alınca paralarını alma umuduyla koşarak şirket yönetim odasına girdiklerinde iki tane heykelle karşılaştılar.
Bu heykellerin, binlerce yıl öncesinin Bereket Tanrısı Bes’e ait olduğu anlaşıldı.
Thodex’in sahibi 2 milyar dolar parayı götürürken iki heykeli neden bıraktığının sırrını bir türlü çözemedik.
Ancak…
“İkinci Tosun giderken bu heykelleri bırakarak, müşterilerine bir mesaj mı vermek istedi acaba?” gibi bir soru aklımıza gelip, gidiyor.