ABD Vatandaşı Rikki ROATH’un sunumunu yaptığı “Annemden Uzakta” ve Rikki’nin Türkiye Rotası” isimli programları TRT Belgesel kanalında dönüp duruyor. Evimizde koltuklarımıza bir güzel kurulup Amerikalı güzel hatunun binbir zahmetle öğrendiği akıcı Türkçe’siyle (!) bize bizi anlatmasını huşu içinde, mutlulukla izliyoruz. Edirne’den Ardahan’a yurdumuzu karış karış gezerek, insanlarımızla kucaklaşarak, yöresel lezzetleri tadarak, bizzat bu yemekleri bazen de kendisi yapıp çevresindekilere tattırarak milletimize hoşça zaman geçirttiği gibi eşsiz güzellikteki yurdumuzu tanıtarak bilgi dağarcığımızı da zenginleştiriyor.
“Ayşegül Tatilde”, “Ayşegül Pazarda” kitap dizilerini anımsatırcasına, “Rikki Kapodokya’da”, “Rikki Diyarbakırda”, “Rikki Trabzonda” serilerini art arda seyrediyoruz. Bu kadar yararlı (!) işler beceren, büyük işlere imzasını atan Amerikalımızın bozuk Türkçe’si, kötü aksanı sorun edilmemesi gerekir sanırım.
Bildiğiniz gibi; milletçe bu gibi yabancılara olan düşkünlüğümüzü fark eden FETÖ ve yandaşları her yıl “Türkçe Olimpiyatları” adı altında salon ve stadyum toplantıları düzenliyordu. Toplantılara katılan binlerce insan; Afrikalı, Asyalı, Amerikalı, Avrupalı öğrencilerin söylediği; “Katibim” , “Sivas’ın Yollarına” , “Manda Yuva Yapmış Söğüt Dalına” gibi şarkı ve türküleri gözü yaşlı, ellerini acıtırcasına alkışlayarak kendilerinden geçiyorlardı. Dünyanın dört bir yanına serpiştirilmiş FETÖ okullarında gerçekte eğitim dilinin İngilizce olduğunu bilmeden, Hoca Efendi’nin Türk diline hizmet ettiğini sanarak ellerini öpüyorlardı.
Ne büyük aldanış! Ne büyük yanılgı!…
Feto’nun kazıklarını, ihanetlerini bir kenara koyalım ve soralım: Kimdir bu Rikki Roath?
Rikki ABD’de doğmuş, büyümüş ve On dört yaşlarında bu fâni dünyada çok fazla ömrünün olmadığı gibi bir saplantıya kapılarak, kalan ömrünü gezip dolaşarak geçirmeye karar vermiş bir maceracıdır. Anne ve babası başta bu fikrine şiddetle karşı çıksalar da sonraları onun dünyayı dolaşma fikrine saygı duyarak kızlarına izin vermek zorunda kalmışlardır.
Bunun üzerine Rikki; Almanya , Fransa , Belçika , İsviçre ve İtalya’dan sonra Türkiye’ye kapağı atarak. İstanbul ve Ankara’da birer ay kalmış ve sonra Erzurum’a giderek özel bir dershanede İngilizce öğretmenliği yapmıştır. Ve sonra nasıl olmuşsa olmuş birden TRT’nin yetenek avcısı(!) program yapımcıları bu güzel hatunu bulup, ekrana taşımışlar. Çok doğru etmişler ki bu sayede bizler de böyle kaliteli(!) bir programı izleme fırsatını yakalamış olduk.
Bu arada sormadan geçemeyeceğim. Aklıma takılan bir soru var: Rikkicik kıta Avrupa’sını karış karış gezerken, Fransız, Alman , İtalyan , Belçikalı, İsviçreli bir tek televizyon kuruluşu bu kızcağızı görüp, ekrana niye çıkarmadı acaba? Her türlü belgeseli çeken ünlü kanallar Rikki’nin kötü aksanından kendi vatandaşlarını niye mahrum bıraktılar? Anlamakta zorluk çekiyorum. Aklım almıyor. Bir bilen varsa anlatırsa öğreniriz, aydınlanırız. Bu satırları kaleme alırken bir yandan da sol omuzum tarafından şeytan aklımı çelip kötü kötü fikirler sokuşturmaya çalışıyor. Söylemeden duramayacağım: Bundan 5-6 yıl kadar önce bir gazetede okumuştum: Amerikalılar Türkiye’de “Amerikan karşıtlığı”nı merak edip araştırmışlar ve oranın yüzde 60’ın üzerinde olduğunu görünce de, karşıtlığı azaltmak için devlet adamlarıyla işbirliği yaparak, radyo ve televizyonlarda Amerikalıları sevdiren program, film ve dizilere daha çok yer verilmesine karar vermişlerdir (Nasıl karar vermesinler 2018’de yapılan araştırmaya göre; karşıtlık %81,9’a çıkmış bulunmakta ). Rikki’nin programı bu kararlar sonunda mı oluşturuldu? Şeytanın vesvese veren şerrinden beni kurtaracak olan; TRT’nin “muhafazakâr” yöneticileridir. Bu konuda bir açıklamada bulunurlarsa çok mutlu olacağım.
Rikki bir sonraki planını “Özellikle Türk insanını çok sevdim. Sadece erkekleri çok çapkın. Türkiye’deki gezimi tamamladım. Buradan Türkmenistan’a geçeceğim” şeklinde şekilde açıklıyor. Sanırım Türkmenistan’daki kanallar bu yetenekli Amerikalıyı havada kapacaklardır. Rikki ne de güzel Türkçe konuşuyor. Ağzından bal damlıyor. Bizi çok sevmiş. Türk erkeklerinin çok çapkın olduğunu söylemesi de bilhassa erkeklerimizi can evinden vurduğu gibi aynı zamanda erkeklik gururlarını da okşuyor.
Şimdi de İnsanımızın bu kıza olan sevgisini pekiştirecek(!) hakkında yapılan yorumlardan bir demet hazırladım. Noktasına, virgülüne dokunmadan olduğu paylaşıyorum:
“TRT Belgesel’de yayınlanan “ Rikki’nin Türkiye Rotası “ isimli programda Anadolu’nun birçok bölgesinde yerel lezzetlerin peşine düşen Rikki, programda kullandığı jest ve mimikleri ile de kendisine hayran bırakıyor.Düzgün diksiyonu ve kelime seçimi ile bizden birisi gibi duran Rikki Roath…”
Tozlu Mikrofon
(26-Ocak-2019)
Ekşi Sözlük’ten:
20.03.2016 – 08:05 – cannibal corpse:
“Çok sempatik ve tatlı bir kadın.bizim kızlara hiç benzemiyor.
Ozellikle gozleri çok guzel . gerci insan gozel olunca her şeyi guzel oluyor, boyu posu, kasi dudagi ve özellikle saclari da baska guzel.soyle bi kız beni alsa nikahına ne guzel olurdu
27.04.2019 – 15:52 – nicklere ozgurluk:
bu hatunu ne zaman görsem yüregim kanat takıyor.bu ne sempatiklik bu ne dadluluk. Kendisi için rakiplerimi eğale etmeye hazırım
Nasıl yorumları beğendiniz mi? Anlaşılan Rikki, Türkiye’yi kendisine hayran bırakmış. Özellikle de “Türk erkeklerini”…
Ah Rikki ! Türkmenistan’da mısın, yoksa Özbekistan’da mı? Neredeysen bize haber ver. En kısa zamanda geri dön! TRT’deki eski programlar bizi kesmiyor.Yeni belgeseller çek, bize sun. Gözümüz yollarda kalmasın.